ŞEHZADE ORHAN ÇELEBİ

Şehzade  Orhan  Çelebi’nin yaşamı ve İstanbul’un fethi sürecindeki etkisi üzerinedir. Orhan Çelebi, Osmanlı Hanedanı‘na mensup bir şehzade olarak doğmuş ve tarih boyunca tartışmalı bir figür olarak kalmıştır.

TRT Dizisi Fetihler Sultanı

Orhan Çelebi’nin hayatına dair ilk bilgiler, babası Şehzade Kasım Çelebi’nin Bizans’a rehin olarak gönderilmesiyle başlar. Kasım Çelebi’nin

oğlu olan Orhan, İstanbul’da Bizans Sarayı’nda yetiştirilmiş ve bu süreçte Bizans İmparatorluğu ile ilişkilendirilmiştir. Ancak, Orhan’ın Osmanlı tahtına iddia etmek için bir isyan hareketine katılıp katılmadığı konusunda kesin bilgilere ulaşmak zordur.

İkinci Murad ve Fatih Sultan Mehmed dönemlerinde Orhan Çelebi’nin adı sıkça geçmektedir. Özellikle Bizans İmparatorluğu’nun Orhan Çelebi’yi Osmanlı aleyhine kullandığı ve Osmanlı Devleti’nin bu duruma karşılık olarak yıllık haraç ödediği belirtilmektedir. Ancak, Orhan Çelebi’nin gerçekten bir isyan hareketine liderlik ettiği veya sadece bir araç olarak kullanıldığı konusu net değildir.

1444 yılında yaşanan otorite boşluğu ve Haçlı tehlikesinin doğmasıyla birlikte Orhan Çelebi’nin ufak çaplı bir isyan hareketine katıldığı bilinmektedir. Ancak, bu hareketin başarısızlıkla sonuçlanması ve Orhan’ın İstanbul’a geri kaçması, onun gerçek niyetlerini ve Osmanlı tahtı için bir tehdit oluşturup oluşturmadığını sorgulatmaktadır.

İstanbul’un fethi sırasında Orhan Çelebi’nin rolü de dikkat çekicidir. Şehzade, 600 askeriyle birlikte şehrin Osmanlıya karşı savunmasında yer almış ve Kumkapı tarafındaki surlarda direnmiştir. Ancak, şehrin düşmesinin ardından Orhan Çelebi’nin trajik sonu gelmiştir. Farklı kaynaklarda, keşiş kılığına bürünerek kaçmaya çalışırken yakalandığı ve idam edildiği veya kendisini surlardan aşağı atarak intihar ettiği belirtilmektedir.

Orhan Çelebi’nin yaşamı ve ölümü, Osmanlı İmparatorluğu’nun dönemsel olarak karşı karşıya kaldığı iç ve dış baskıları göstermesi bakımından önemlidir. Ayrıca, Orhan’ın hayatı boyunca Bizans’la olan ilişkilerin de Osmanlı politikasındaki dönemsel değişiklikleri yansıttığı görülmektedir.

Sonuç olarak, Orhan Çelebi’nin yaşamı ve İstanbul’un fethi sürecindeki rolü, Osmanlı İmparatorluğu’nun karmaşık ve çalkantılı dönemlerindeki önemli bir figür olarak değerlendirilmektedir.