Şehzade Yusuf İzzeddin
Şehzade Yusuf İzzeddin, Osmanlı Sultanı Abdülaziz Han’ın oğlu olarak 10 Ekim 1857’de İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda dünyaya geldi. Annesi Dürrinev Başkadınefendi’dir. Osmanlı’da şehzadelerin tahta çıkana kadar çocuk sahibi olmamaları kuralı geçerli olduğu için, Yusuf İzzeddin’in doğumu gizlenmiş ve Mekke Mollası Kadri Bey’in Eyüp’teki evinde büyütülmüştür. Sultan Abdülmecid Han’ın bu doğumdan haberdar olduğu rivayet edilir. Babası Sultan Abdülaziz Han tahta çıktığında Yusuf İzzeddin’in varlığı kamuoyuna duyuruldu.
Yusuf İzzeddin, Miralay Süleyman Bey, Ömer Efendi, Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Tophane müftüsü Ömer Lütfi Efendi ve Gürcü Şerif Efendi gibi devrin tanınmış hocalarından dersler aldı. Fransızca eğitimini, padişahın baştabibi Marko Paşa ve Sakızlı Ohannes’in damadı Şarl’dan aldı. Edebiyatçı Abdülhak Hâmid Tarhan, Yusuf İzzeddin’in Fransızca bildiğini ancak konuşurken zorlandığını ifade etmiştir.
Babası Sultan Abdülaziz Han, saltanatı kendi çocuklarına devretmek istiyordu ve bu doğrultuda genç yaşta askeri unvanlarla donatılan Yusuf İzzeddin, henüz altı yaşındayken kara kuvvetlerine, kardeşi Mahmud Celâleddin ise deniz kuvvetlerine kaydettirildi. 3 Temmuz 1866’da Hassa Ordusu Beşinci Talîa Taburu binbaşılığına getirildi. 14 yaşındayken, 1 Eylül 1871’de müşir rütbesiyle Hassa Ordusu komutanlığına atanarak Osmanlı tarihinde önemli bir yere sahip oldu. 1867’de babasıyla birlikte Avrupa gezisine katılarak Osmanlı’yı yurt dışında temsil etti. Ancak babası Sultan Abdülaziz Han, 1876’da tahttan indirilip kısa bir süre sonra ölü bulundu.
Sultan II. Abdülhamid Han döneminde mali sıkıntılar yaşayan Yusuf İzzeddin, maaş ödemelerinde zorluklar çekti. Buna rağmen, Sultan II. Abdülhamid Han’ın nezdinde itibarı yüksek kaldı. 27 Nisan 1909’da Sultan II. Abdülhamid Han’ın tahttan indirilmesiyle Sultan Mehmed Reşad Han dönemi başladı ve Yusuf İzzeddin veliahd-ı saltanat olarak atandı. Bu dönemde Osmanlı Devleti’ni yurt dışında temsil etmeye başladı; 1910 yılında İngiltere Kralı VII. Edward’ın cenazesine, 1911’de Kral V. George’un taç giyme törenine katıldı. Ayrıca İtalya Kralı ve Almanya İmparatoru II. Wilhelm ile görüşmelerde bulundu.
I. Dünya Savaşı yıllarında Enver Paşa’nın izlediği siyaseti eleştiren Yusuf İzzeddin, savaş sırasında barış görüşmeleri yapmaya çalıştı. Çanakkale Savaşları sırasında cepheleri ziyaret etti, hatta Enver Paşa ile halka açık tartışmalar yaşadı. Ancak Osmanlı tahtına geçemeden 1 Şubat 1916 tarihinde Zincirlikuyu’daki köşkünde ölü olarak bulundu. Resmi olarak ölüm nedeni intihar olarak kaydedildi, ancak İttihatçıların onu öldürttüğüne dair teoriler de vardır. Tarihçi İlber Ortaylı, Osmanlı’nın Almanya ile olan ittifakını sorgulayan Yusuf İzzeddin’in müttefik Almanya’nın hedefi olabileceğini öne sürer.
Eşleri ve Çocukları
Şehzade Yusuf İzzeddin’in altı eşi olmuştur:
- Çeşmiahu Hanım Efendi (evlilik: 1879)
- Cavidan Hanım Efendi (12 Ocak 1870 – 1935; evlilik: 20 Mayıs 1885)
- Emine Nazikedâ Hanım Efendi (30 Mayıs 1872 – 1946; evlilik: 6 Temmuz 1886)
- Tazende Hanım Efendi (10 Ekim 1875 – 16 Haziran 1950; evlilik: 15 Ekim 1892)
- Leman (Ünlüsoy) Hanım Efendi (6 Temmuz 1888 – 3 Ağustos 1953; evlilik: 4 Şubat 1904)
Son eşi Leman Hanım’dan üç çocuğu olmuştur: Hatice Şükriye Sultan, Mehmed Nizâmeddin Efendi ve Mihriban Mihrişah Sultan.
Mirası ve Anısı
Yusuf İzzeddin, Osmanlı’nın çalkantılı son dönemlerinde tahtın yakınında bulunmuş, eğitim, Osmanlı toplum yapısı ve vatan sevgisi üzerine düşünceleriyle dikkat çekmiştir. Girit’teki Osmanlı dönemine ait İzzeddin Kalesi, onun adıyla anılmaktadır. Mezarı, babası Sultan Abdülaziz Han’ın yanında, II. Mahmud Türbesi’ndedir.
- 14 Nisan 1910 tarihli Servet-i Fünun dergisinde Sırbistan Kralı’nın Yusuf İzzettin Efendi’yi ziyaretinden bir kare.