Ertuğrul Fırkateyni Faciası
Ertuğrul Fırkateyni Faciası, Sultan Abdülaziz döneminde yaptırılmış ve 19 Ekim 1863 Pazartesi günü Padişah huzurunda denize indirilmiş bir Osmanlı fırkateynidir. Makine ve kazanları 1864’te Büyük Britanya’da monte edilmiş ve 1865’te ülkeye dönerken çeşitli Avrupa limanlarına uğramıştır. Gemi 79 metre boyunda, 15,5 metre genişliğinde ve 8 metreye yakın su çekimine sahipti. Modern silahlarla donatılmış olan gemide 8 adet 150 milimetrelik Krupp topu, 5 adet 150 librelik Armstrong topu, çeşitli diğer silahlar ve roket kovanları bulunuyordu. Gemi zamanına göre elektrikle aydınlatılmıştı, ancak yapısal olarak çürüklüğünden dolayı sefer için riskler taşımaktaydı.
Yolculuğun Başlangıcı ve Diplomatik Misyon
II. Abdülhamid, 1887’de Japonya Prensi Komatsu Akihito’nun İstanbul’u ziyaret etmesinin ardından, Japonya’ya iade-i ziyaret yapılmasına karar verdi. Sultan, Japon İmparatoru Meiji’ye mücevherli nişan ve hediyeler götürecek olan Ertuğrul Fırkateyni’ni bu görev için tahsis etti. Gemiye komutan olarak Ali Osman Paşa atandı. Paşa, Osmanlı ordusunda köklü bir aileden geliyordu; dedesi ünlü Patrona Osman Paşa ve babası Miralay Ahmed Bey idi. Ailesi aslen Rizeli olan Ali Osman Paşa, Osmanlı donanmasındaki bu diplomatik misyonu yönetme görevini üstlendi.
Ertuğrul Fırkateyni, 14 Temmuz 1889’da İstanbul’dan yola çıktı. Geminin seferi zorlu geçti; Süveyş Kanalı’nı geçerken ilk arızalarını yaşadı ve Hindistan, Singapur gibi limanlara uğradı. Singapur’da Ali Osman Bey paşalığa yükseltildi ve Mirliva Osman Paşa unvanını aldı. Yol boyunca, Müslüman halklar ve ziyaret ettiği ülkelerin yerel halkları tarafından büyük bir ilgi ve sevgiyle karşılanan Ertuğrul, 7 Haziran 1890 tarihinde Japonya’nın Yokohama Limanı’na ulaştı.
Japonya Ziyareti ve İmparatorluk Karşılaması
Japon İmparatoru Meiji, Ertuğrul Fırkateyni ve mürettebatını büyük bir törenle karşıladı. Osmanlı heyeti, Japonya’da üç ay boyunca kaldı ve çeşitli diplomatik görüşmeler gerçekleştirdi. Gemi etrafında toplanan binlerce Japon kayığına mürettebat konserler verdi ve Türk-Japon dostluğu bu dönemde derinleşti. Ziyaretin sonunda, mürettebat geri dönmeye hazırlandı.
Facia ve Trajik Sonuçlar
15 Eylül 1890 tarihinde Ertuğrul Fırkateyni, Japonya’dan dönüş yolculuğuna başladı. Ancak, Japonya’nın güney açıklarında Kuşimoto sahilinde güçlü bir tayfuna yakalandı. Fırkateyn, 18 Eylül 1890’da kayalıklara çarparak battı. Fırtına sırasında, dört gün boyunca mürettebat gemiyi kurtarmaya çalışmış, ancak başarılı olamamıştı. Gemi parçalanarak battı ve Mirliva Osman Paşa dahil 550’den fazla Osmanlı denizcisi hayatını kaybetti.
69 denizci kurtulabildi ve bu kişiler Japon balıkçılar tarafından sahile çıkarıldı. Japonya halkı, kurtulan denizcilere büyük yardımlarda bulundu. Japon İmparatoru Meiji, kurtulanların İstanbul’a geri gönderilmesi için Hiei ve Kongō adlı Japon savaş gemilerini tahsis etti. Kurtarılanlar, 1891 yılı başlarında İstanbul’a döndü.
Hayatta Kalanlar
Ertuğrul Fırkateyni faciasında hayatta kalan denizciler arasında şu isimler yer alıyordu:
- Yüzbaşı Mustafa (Bölük Zabiti)
- Sağkolağası Kasımpaşalı Mehmet Arif Efendi (Çarkçı-yı salis)
- Fırkateyn Katibi Oflu Mustafa Efendi (Katib-i sani)
- İmam-ı sınıf-ı salis Şileli Hafız Ali Efendi (İmam)
- Yüzbaşı Asitaneli Mehmet Ali Bey (Çarkçı)
- Mülazım-ı evvel Edirnekapılı İsmail Efendi (Musika Zabiti)
- Mülazım-ı sani Beşiktaşlı Haydar Efendi (Fotoğraf Memuru)
Bu denizciler, Japon halkı tarafından kurtarılarak sahile çıkarılmış ve büyük yardımlar almıştır.
Ertuğrul Fırkateyni’nin Anlamı ve Hatırası
Ertuğrul Fırkateyni Faciası, Osmanlı İmparatorluğu ile Japonya arasında güçlü bir dostluk köprüsü oluşturdu. Bu trajik olay sonrasında, facianın yaşandığı yer olan Kuşimoto’da 1891 yılında bir şehitlik anıtı inşa edildi. Anıt, 1929’da genişletildi ve Türkiye tarafından da restore edildi. Her yıl düzenlenen anma törenleri, Türk-Japon dostluğunu canlı tutmaktadır. 1974 yılında inşa edilen Kuşimoto’daki Türk Müzesi, Ertuğrul Fırkateyni’nin hatıralarını yaşatmaktadır.
Ölenlerin arasında Ali Osman Paşa dışında, önemli subaylar şunlardı:
- Miralay İbrahim Bey (Serçarkçı)
- Miralay Hüsnü Bey (Sertabib)
- Kaymakam Ali Bey (Süvari)
- Kaymakam Cemil Bey (Süvari Muavini)
- Binbaşı Yeniçeşmeli Nuri Bey (Süvari-yi Sani)