Üsküpülü Ali

Üsküpülü Ali Teşkilat-ı Mahsusa’nın Gözden Kaçan Kahramanı

Doğum ve Erken Yaşam Tahminen 1885 yılında Üsküp’te doğan Ali Bey, Osmanlı Devleti’nin kritik dönemlerinde görev alarak adını tarihe yazdırmış bir komutandır. Doğduğu şehirden dolayı “Üsküpülü” lakabıyla tanınan Ali Bey, askerlik kariyerine görece erken yaşlarda başlamış ve Osmanlı ordusunda stratejik pozisyonlarda görev yapmıştır. Hayatı hakkında detaylı bilgiler bulunmamakla birlikte, Teşkilat-ı Mahsusa defterlerinde adının geçmesi, onun bu gizli yapıdaki aktif rolünü doğrulamaktadır.

Askeri Kariyer ve Teşkilat-ı Mahsusa Ali Bey, Osmanlı ordusunda 38. Tümen’de görev yaparak askerlik kariyerine devam etti. Birinci Dünya Savaşı’nda Teşkilat-ı Mahsusa üyesi olarak görevlendirilmesi, onun hem operasyonel hem de istihbarat anlamında önemli bir figür olduğunu ortaya koyar. Teşkilatın gizlilik prensipleri nedeniyle yaşamının ve faaliyetlerinin birçoğu gizemini korumaktadır.

Irak Cephesi ve Kurna Savaşı 1914 yılında 38. Tümen’de görev yapan Üsküpülü Ali, Irak Cephesi’nde Kurna Savaşı sırasında Albay Suphi Bey ve 400 askerle birlikte esir düştü. Ancak, esir kampından kaçmayı başararak yeniden savaşa katıldı. Kaçışından sonra kurduğu milis birlikleriyle stratejik bir hedef olan Abadan Petrol Rafinerisi’ni ele geçirmeyi başararak Osmanlı ordusuna büyük bir avantaj sağladı.

Kut’ül Amare ve Şuaybe Muharebesi Mart 1915’te Şuaybe Muharebesi’ne katılan Üsküpülü Ali, bu savaştan sonra komuta ettiği birliklerle Abadan’dan Kut’ul Amare’ye çekildi. Haziran 1915’te Kut’ul Amare’deki İngiliz kuvvetlerine karşı savunma savaşı verdi. 2-3 Haziran tarihlerinde İngilizlere şehirde büyük kayıplar verdirdi; ancak İngilizler, 200 asker kaybetmelerine rağmen ilerlemeye devam ederek 3 Haziran 1915’te şehri işgal etti.

Üsküpülü Ali, işgalin ardından şehir içinde gerilla savaşı taktikleriyle İngilizlere karşı direniş gösterdi. 29 Haziran 1916’ya kadar Kut’ul Amare’deki direnişini sürdürerek şehirdeki cephanelik ve yiyecek ambarlarını havaya uçurdu. Bu hamle, İngiliz ordusuna büyük kayıplar verdirerek Osmanlı zaferine katkı sağladı.

Zafer ve Sonrası Kut’ul Amare Zaferi’nin ardından Üsküpülü Ali, Üsteğmen rütbesine terfi ettirildi ve Harp Madalyası ile onurlandırıldı. Bu zafer, Osmanlı ordusunun Birinci Dünya Savaşı sırasında kazandığı en büyük başarılardan biri olarak tarihe geçmiştir.

Sonuç Üsküpülü Ali, Osmanlı Devleti’nin zorlu dönemlerinde cesareti ve liderlik yetenekleriyle öne çıkan bir komutandır. Teşkilat-ı Mahsusa’daki görevleri ve Irak Cephesi’ndeki kahramanlıkları, onun Osmanlı tarihindeki unutulmuş kahramanlar arasında yer aldığını gösterir. Ancak, hayatının birçok detayı hala gizemini korumaktadır. Üsküpülü Ali’nin hikayesi, vatanseverliğin ve fedakarlığın bir örneği olarak hafızalarda yaşamaya devam etmektedir.

Ahmet KOÇ

Tarih Araştırmacısı ve Yazarı