I. Mahmud Büyük Selçuklu Sultanı
I. Mahmud Büyük Selçuklu Sultanı, beş yaşında iken 1092-1093 döneminde Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı ve 1093-1094’te İsfahan ve Fars bölgesi tâbî hükümdarı ilân edildi.
Kasım 1092’de Melikşah öldüğü zaman 13 yaşında olan ve meşru varisi olarak ilan edilmiş bulunan Ebu’l Muzaffer Berkyaruk, Büyük Selçuklu Devleti tahtına geçti. Ama Melikşah’ın karısı Karahanlılar Hanı’nın kızı olan Terken Hatun, Melikşah’tan sonra kendi oğlu Mahmud’un sultan olmasını istiyordu. O zaman Selçuklu Devleti Veziri olan ve kısaca “Mustafi” olarak anılan “Bin Marzuban Husrev Firuz Şirazi ibni Darust Tacumulk Ebu’l-Ganaim” tarafından desteklendi. Bağdad’daki Abbasiler Halifesi Muktadi’yi de haberdar eden Terken Hatun, Melikşah’ın ölümünden altı gün sonra 25 Kasım 1092’de beş yaşındaki oğlu Mahmud’u sultan ilan ettirip Bağdat’ta oğlu adına hutbe okuttu.
Çeşitli bölgelerde valilik ve yönetimcilik yapan Selçuklu ileri gelenleri, bu karışıklığı fırsat bilip kendi bağımsızlıklarını ilen etmeye başladılar. Melikşah’ın kardeşi olan Horasan ve Belh’i eline geçirdi. Melikşah’ın diğer kardeşi Tutuş, kendini Şam’da Suriye Meliki ilan etti. Yüksek yöneticilerden Halep Emiri olan Aksungur el-Hacib, bağımsızlığını bildirdi. Diyarbakır Emiri gibi diğer vâlî emirler de kendilerini bağımsız ilan ettiler.
Azerbaycan ve Arran valisi olan ve Berkyaruk’un dayısı ve kuzeni olan Yakut bin İsmail bin Davud, Mahmud’un sultanlığını kabul ettiğini açıkça bildirdi.
Kutalmış oğlu Süleyman’ın oğlu olan I. Kılıç Arslan, esir olduğu İran’dan Anadolu’ya kaçmış ve bu yörelere göç etmiş olan Türkmen aşiret mensupları tarafından Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı olarak kabul edilmişti.
Sultan Berkyaruk, devlet veziri olan “Mustavi”‘den bir önce vezir olan, ama uzun bir dönem görevden sonra Haşhaşiler fedaileri tarafından bir suikasta kurban gidip öldürülmüş olan Nizam-ül Mülk yakınları ve taraftarları (Nizamiye) tarafından tutulmakta idiler.
Terken Hatun, oğluna taraftar bulmak ve saltanatını pekiştirmek için rivayete göre ordu mensuplarına 20.000 altın dinar bahşiş dağıtmış, daha sonra da Emir Kür-Boğa’yı İsfahan’da bulunan veliaht Berkyaruk’u yakalamak için İsfahan’a göndermişti. Terken Hatun ve I. Mahmud, ordu ile bu emiri izlediler. Ancak Vezir Nizam-ül Mülk taraftarları da 14 yaşındaki Berkyaruk’u Rey şehrine kaçırarak sultan ilan ettiler.
Oğlu Mahmud’u bütün ülkenin hâkimi yapmak isteyen Terken Hatun, sultan ilan edilen Berkyaruk ile mücadeleye başladı. Berkyaruk taraftarları Rey’de yeni bir ordu organize ederek Ocak 1093’de İsfahan’a yürüdüler ve şehri kuşatmaya altına aldılar. Terken Hatun ve oğlu I. Mahmud ordusu ile Berkyaruk ordusu, Luristan’da Hemedan ve Ahvaz arasındaki yol üzerinde bulan bir mevkide 17 Ocak 1093’de Burûcird Muharebesi’ne giriştiler. Mahmud ve Terken Hatun’un ordusundaki bâzı emirler ve askerler Berkyaruk tarafına geçtiler ve Terken Hatun’un ordusu muharebeyi kaybetti.
Terken Hatun ve Mahmud, İsfahan’a çekildi. Burada iken Mahmud’u daha önce tutmuş olan Azerbaycan ve Arran valisi ve Berkyaruk’un dayısı ve kuzeni olan Yakut ibni İsmail ibni Davud’un Sultan Berkyaruk tarafına geçtiği haberi geldi. Terken Hatun ve Vezir “Mustavi”, onun bir suikastle öldürülmesini organize ettiler. Şubat 1093’de Vezir “Mustavi”, Berkyaruk tarafından yakalanıp esir alınıp idam edildi. Böylece Terken Hatun’un oğlu Mahmud’u sultan yapma hayalleri suya düştü.
Terken Hatun, Berkyaruk ile bir anlaşma yapmak zorunda kaldı. Bu yapılan anlaşmaya göre Terken Hatun ile Mahmud, İsfahan ve Fars bölgesine tâbî hükümdar olarak hâkim olacaktı. Berkyaruk ise bütün batı Büyük Selçuklu Devleti üzerinde Sultan olarak hüküm sürecekti.
Bu anlaşmadan bir buçuk sene sonra Terken Hatun hastalanarak öldü. Terken Hatun’un ardından da 1094 tarihinde Sultan Mahmud çiçek hastalığına yakalanarak öldü. Böylece Beryaruk’un tek başına Büyük Selçuklu sultanlığına hakim olması daha kolay hâle geldi.