Silahdar Bıyıklı Ali Paşa

Silahdar Bıyıklı Ali Paşa, İstanbullu olup fakir bir ailedendir. Babası öldükten sonra Büyük Ayasofya evkafı kâtibi Mehmet Efendi tarafından himaye edilmiş; tenasübü endamı ve sesinin güzel olmasıyla sarayda kiler odasına alınarak Darüssaade ağası Hacı Beşir Ağa’ya müezzin olmuştu.

Hacı Beşir Ağa, vefatından evvel Sultan I. Mahmud’a rica ettiğinden Ali müezzinbaşılık ile hasodaya alınmış ve burada yükselerek 1751 yılında silahdar olmuştur.

Ali Ağa’nın nüfuzunu göstermesi III. Osman zamanında başlamış, devlet işlerini saraydan idareye kalkarak sadrâzamların nüfuzunu hiçe indirmiştir. III. Osman Hekimoğlu Ali Paşa’nın azli üzerine Ali Ağa’yı sadrâzam yapmak istedi fakat henüz sakalı olmadığını ve umuru sadarete vukufsuzluğunu düşünerek sadareti Naili Abdullah Paşa’ya verip bunu da sadarete aday olmak üzere vezirlikle nişancı tayin ederek geliri çok olan Aydın muhassallığını verdiği gibi Muhsinzâde sarayını da kendisine döşettirdi.

Naili Abdullah Paşa’nın azli üzerine 24 Ağustos 1755’te Silahdar Bıyıklı Ali Paşa vezir-i âzam oldu. Silahdar Bıyıklı Ali Paşa’nın sadareti altmış üç gün sürdü. Enderun halkından bazılarının bizzat pâdişâhtan duyduklarına göre yalan söylemesi yolsuzluğa ve rüşvetçiliğe kalkışması sebebiyle 25 Ekim 1755’te azil ve sarayın orta kapısına hapsedilerek derhal idam ettirildi. Katlinden iki saat sonra Sultan Osman, acele edip öldürdüğüne pişman olmuştur.

Mezarı Üsküdar’da Seyyid Ahmed Deresi’ndedir.