Silahdar Ali Paşa

Silahdar Ali Paşa, eski vezirlerden olan ve yeniçerilikten yetişmiş olan Rusçuklu veya Hezgard’li İzzet Ahmet Paşa’nın oğludur. Enderun’da eğitimini yapmıştır. Çıkımda tülbent ağalığı görevi verilmiştir. 1814’te silahdar olarak göreve getirilmiş ve bu görevde yedi yıl kalmıştır. 1818’de bu görevden azledilmiş ve babasından kalan 3000 akçe gelir ve verilen 100 bin kuruş arpalık geliri ile bir müddet açıkta Ortaköy sahilhanesinde oturmuştur.

Silahdar Ali Paşa’ya 9 Mart 1811’de vezirlik şerefi de verilerek sadrazamlık görevi verilmiştir. Uzun süren silahdarlık görevi dolayısıyla Sultan II. Mahmut’un mizaç ve tutumlarını iyi bilmekte ve sadrazam olarak onun rızasını devamlı gözetmekte idi. Ama bu arada rikab-ı hümayun kethüdalığına getirilen Halet Efendi’nin II. Mahmut üzerindeki etkisi artmış ve bütün devlet kararlarında Halet Efendi sultanı yönlendirmeye başlamıştır. Haziran ortasında yağan şiddetli yağmurlar dolayısıyla Üsküdar’da seller ortaya çıkmış ve bu sellerin zarar verdiği Balaban İskelesi ve Debbaghane’de bekar odaları olduğu için bu zararlar buralarda yaşamaya çalışan kaçak ve serserileri idam edilip elimine edilmesi için bir fırsat olarak kullanılmıştır.

Silahdar Ali Paşa buna rağmen sadrazamlık görevinde iken ehliyetsiz ve yetersiz iktidarlı olarak görülmüş ve dört buçuk aya yakın görevde kaldıktan sonra 13 Aralık 1823’te azledilmiştir. Azlinde gösterilen bir gerekçe de İstanbul’un muhafazası işlerini Yeniçeri Ağası Ağa Hüseyin Paşa’ya bırakması ve yeni çıkan Mora isyanı karşısında gevşek davranmasıdır. Yerine Mehmed Said Galip Paşa sadrazamlığa getirilmiştir.

Azlinden sonra Tekfurdağı (günümüzde Tekirdağ) kentine sürgüne gönderilmiştir. Fakat bir müddet sonra affedilmiş ve Konya eyalet valisi görevi verilmiştir. 1828’de bu görevden azledilip İstanbul’a dönmüş ve Maltepe’de çiftliğinde oturmuştur. Serasker Koca Hüsrev Mehmed Paşa’nın aracılığı ile padişahın huzuruna çıkıp onun iltifatlarını almıştır. Sonra Aralık 1828’de Çanakkale Boğazı muhafızlığı görevine atanmıştır. Bu görevde iken Çanakkale’de 1829’da aniden ölmüştür. Öldüğünde yaşı 60’yaşındaydı.