Otranto Seferi

Otranto Seferi, Osmanlılar’ın İtalya’ya yönelik ilk askerî harekâtıdır. Bu seferin ana hedefi Otranto bölgesi (Apulia/Puglia) Osmanlı kaynaklarında Pulya (Polya) diye adlandırılır.

Ayrıca Adriyatik’in güneybatı kıyısının en ucunda yer alması dolayısıyla bir köprü başı olarak kabul edilir. İbn Kemal, Pulya’nın coğrafyasını tanımlarken Akdeniz ile çevrili bulunduğunu açıklar. Pulya’nın büyük bir yer, mâmur bir memleket ve ürününün bol olduğunu yazar.

Otranto Seferi siyasî, askerî, dinî ve stratejik sebeplerle gerçekleştirilmiştir. Fâtih Sultan Mehmed, Venedik’le anlaştıktan sonra dikkatini İtalya’ya yöneltmiş, böylece o sırada hayli zayıf, siyasî birlikten yoksun olan bu yarımadayı ele geçirmeyi amaçlamıştı. Roma’nın fethinin İstanbul’dan sonra Hıristiyanlık dünyası için tam bir yıkılış olacağı da düşünülmüştü. İtalya’da bulunan Osmanlı casusları da siyasî durum hakkında devamlı raporlar gönderiyorlardı. Osmanlı kronikleri, Arnavutluk’taki direnişi ortadan kaldırmak için Gedik Ahmed Paşa’nın bu hareketi başlattığını yazar. Venedik’le yapılan barışın (1479) ardından bu devletin isteği üzerine sefere çıkıldığına dair görüşler de ileri sürülmektedir. Osmanlı fetihlerinin Balkanlar’daki seyrine bakıldığında coğrafik olarak uzanabileceği en yakın yer Adriyatik’in karşı kıyılarıydı. Bunların dışında Otranto Seferi, Fâtih’in gerçekleştirmek istediği bir dünya devleti planının bir parçası olacaktı. İtalyan şehir devletleri bir tehlike anında birleşse bile gerçekte birbirinden bağımsız hareket etmekteydi. Seferin başlamasından hemen önce Papa IV. Sixtus ve Napoli Kralı I. Ferdinand arasında Medici ailesinin etkisindeki Floransa’yı ele geçirmek amacıyla akdedilen ittifak neticesinde Floransa, Venedik, Milan ve Ferrara yönetimleri ortak hareket etmeye karar verdiler. Napoli kralı ile Floransa kuvvetleri Toskana’da savaşa tutuştu. Bu durum Osmanlılar açısından seferi başlatmak için uygun bir fırsat anlamına gelmekteydi.

İtalya seferine girişmeden önce Osmanlılar ayrıntılı bir planı uygulamaya koydu. Gedik Ahmed Paşa, seferi organize etmek ve hazırlık yapmak maksadıyla Epir’de bulunan, Güney İtalya’ya hâkim bir üs konumundaki Avlonya’ya sancak beyi tayin edildi. Apulia’ya yalnızca 50-60 mil uzaklıktaki Avlonya sefer için en uygun yerdi. Adriyatik’in Balkan sahillerindeki kıyı şeridine hâkim olan Osmanlı kuvvetleri için planın ilk hedefi bu sahil şeridiyle İtalya arasında kalan Zanta, Kefalonya ve Ayamavra adalarını ele geçirmekti. Sancak beyliği yanında aynı zamanda kaptan-ı deryâ olan Gedik Ahmed Paşa kumandasındaki donanma fazla zorlanmadan bu üç adayı 1479’da aldı. Arnavutluk fütuhatını da gerçekleştiren ve işleri yoluna koyan Gedik Ahmed Paşa İstanbul’a geldi. İtalya konusunda padişahla görüştü. Sefere çıkılması yönünde karara varıldı. Bu kararın alınmasında adaların eski prensi III. Leonardo Tocco’nun Napoli hânedanına mensup bir kadınla evlenmesi de etkili oldu. Napoli kralı, yapılan hazırlıkların farkında olmasına rağmen dikkatini Toskana’daki savaşa verdiğinden birkaç önemsiz girişim dışında ciddi adımlar atamadı. Gedik Ahmed Paşa hazırlıklarını Gelibolu’da tamamladı. Osmanlı kaynakları maiyetine önemli sayılabilecek miktarda asker verildiğini ve donanmanın bir hayli büyük olduğunu belirtir. Çağdaş Yunan ve İtalyan kaynakları da benzeri açıklamalarda bulunur. Dönemin kaynaklarında 80 ile 132 arasında gemi sayısı zikredilir. Ayrıca seferde kullanılmak üzere büyük topların hazır edildiği bildirilir.

Osmanlı donanması 1480 yılının Temmuz ayında Avlonya’dan hareket etti; 28 Temmuz’da Apulia’ya çıkıldı. Osmanlı kaynaklarında Rayke beyi olarak tanıtılan Napoli Kralı I. Ferdinand’a bağlı olan Otranto ele geçirildi (11 Ağustos). Bu sırada Otranto’yu idare eden Ferdinand’ın oğlu Calabria Dükü Alfonso şehirde değildi. Tursun Bey’e göre İstanbul surlarına benzeyen Pulya surlarını aşmak için Osmanlı kuvvetleri bir müddet savaşmış, topların yardımıyla hisarı zaptetmişti. Şehre savaşarak girildiğinden karşı koyan ileri gelenlerden bir kısmı idam edildi, bir kısmı da esir alındı. Ölenlerin sayısının abartılması tamamen kilise propagandasının bir sonucudur. Şehirde kontrol sağlandıktan sonra çatışmalar sırasında harap olan şehrin surları onarıldı. Osmanlı kuvvetleri burayı bir askerî üs haline getirip etrafa seferler düzenledi ve bazı yerleri aldı. Lecce, Brindisi ve Taranto’ya akınlar yapıldı. Napoli kralı oğlunu 20.000 kişilik bir kuvvetle gönderdiyse de bunlar Osmanlı akıncıları karşısında başarılı olamadı.

Gedik Ahmed Paşa, ertesi yıl için Avlonya’dan asker toplayıp donanma desteği alarak İtalya seferini devam ettirmek istiyordu. Baharda İtalya’nın yukarısına yapılacak seferi organize etmek amacıyla Avlonya’ya geri döndü. Daha büyük bir güçle geri geleceğini bildirip kimsenin yerini terketmemesini emretti. Hayreddin Bey kumandasındaki 8000 askeri burada bıraktı. Ancak Avlonya’da iken Fâtih Sultan Mehmed’in ölüm haberi geldi. Bayezid’in tahta çıkmasının ardından Gedik Ahmed Paşa tebrik için İstanbul’a geldi ve bir daha Otranto’ya dönemedi. Fâtih’in ölüm haberi İtalya’ya ulaştığında Napoli kralı Türkler’in İtalya yayılmasını önlemek için iki farklı yol izledi. Bir yandan Arnavutluk’taki isyancıları kışkırttı ve destekledi; bir yandan da damadı Macar Kralı Matyas Korven’den yardım isteyerek Osmanlılar’ın dikkatini farklı bir alana kaydırmaya çalıştı. Girişimleri sonuç verdi, Arnavutluk isyanı Otranto-Avlonya-İstanbul arasındaki bağlantıyı engelledi. Macar kralının sınır hattına gönderdiği kuvvetler bazı başarılar elde etti. Otranto’da kalan 8000 kişilik Osmanlı gücüne karşı Napoli kralının emriyle harekete geçen yerli birlikler şehri muhasara etti. Aragon kralının gönderdiği kırk gemiyle hisar denizden de kuşatıldı. Kuşatma altı ay kadar devam etti. Otranto’daki askerlerin direnişi sürdüyse de çekilen yiyecek sıkıntısına su kıtlığı da eklenince teslim oldular. Otranto, Osmanlı birliklerinin burayı boşaltması üzerine elden çıktı (10 Eylül 1481). İbn Kemal ve Angiolello’ya göre esir alınan Osmanlı askerleri daha sonra Napoli kralının ordusuna katıldı.

II. Bayezid’in tahta çıkması ve Cem Sultan’ın taht iddiası sebebiyle Otranto ile gereği gibi ilgilenilmediği görüşü tam olarak doğru değildir. Zira Bayezid tahta hâkim olduktan sonra, kendisini desteklemekte tedbirli davranan ve Yenişehir’de mağlûp ettiği Cem Sultan’ı yakalayamayan Gedik Ahmed Paşa yerine İtalya ve Arnavutluk’la ilgilenmesi için Rumeli Beylerbeyi Hadım Süleyman Paşa’yı görevlendirmişti. Ancak Napoli kralının destek verdiği Arnavut âsilerin çıkardığı isyan neticesinde beklenen sonuç elde edilemedi. Epir ve Arnavutluk’ta hâkimiyet bir süreliğine, Güney İtalya’da ise tamamen kaybedildi. Buna rağmen II. Bayezid’den çekinen Napoli kralı bir elçi göndererek barış yapma arzusunu bildirdi. Elindeki Osmanlı askerlerini, mühimmat ve erzakı barış karşılığında teslim etmeye söz verdi. Otranto’daki Osmanlı hâkimiyeti sadece on üç ay sürdü. Fâtih’in Güney İtalya yanında Kuzey İtalya’nın da zaptedilmesine yönelik projesi ölümü üzerine gerçekleşmemiş oldu. Otranto Seferi neredeyse bütün hıristiyan dünyasını endişeye sevkeden vahim bir olay haline geldi. İtalya’da bu yüzden büyük bir panik çıkmış, daha sonra bu konuda destanlar, epik hikâyeler yazılmıştır.

Kaynak: İslâm Ansiklopedisi