Osmanlı-İran Savaşı (1578-1590)

Osmanlı-İran Savaşı (1578-1590), III. Murat‘ın saltanatı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ile Şah Tahmasb’ın ölümü sonrasındaki taht kavgalarıyla çalkalanan Safevi Devleti arasında Güney Azerbaycan ve Kafkaslar’da gerçekleşmiş olan bir dizi muharebe içeren savaştır.

Bu savaş sonucunda Osmanlılar, büyük bir zafer kazanarak hâkimiyet alanlarını Güney Azerbaycan ve Kafkaslar’a kadar genişletip, Hazar Denizi’ne ulaşmışlar. 1590’da imzalanan Ferhat Paşa Antlaşması ile de kazanımlarını kargaşa içinde bulunan Safevilere kabul ettirerek doğuda en geniş sınırlarına ulaşmışlardır.

Batıda hem Kafkas hem de Irak cephelerinde Osmanlı Devleti’yle savaşan, ağır yenilgiler alıp büyük çaplı toprak kayıplarına uğrayan Safeviler, Horasan’da hüküm süren Sünnî ve Türk Şeybaniler’in hükümdarı Abdullah Han’ın; Meşhed’i kuşatıp fethetmesi ve Hindistan’daki Sünnî Ekber Şah’la aralarının bozuk olması sebebiyle üç ateş arasında kalmışlardır. Bu yüzden Şah Abbas Osmanlı Devleti’nden barış istemiştir. Şah Abbas; yeğeni Haydar Mirza’yı bir elçi heyetiyle beraber sulh rehinesi olarak Osmanlı Devleti’ne göndermiştir. 14 Ekim 1589 tarihinde Hasankale’deki umumi karargahta Ferhat Paşa tarafından karşılanan Safevî şehzadesi, 28 Ocak 1590’da İstanbul’a gelmiştir. Sulh heyeti başkanı Mehdî Kul Han, Sultan III. Murad tarafından kabul edilmiştir. Konuşmasına izin verilince Şah Abbas’ın tüm Osmanlı fütûhatını tanıdığını, o zaman için fiilen tarafların elinde bulunan yerlerin aynı devlette kalması şartıyla sulh istediğini belirtip, Şah Abbas’ın; Osmanlı padişahının saltanat süren kulları arasında bulunduğunu söylemiştir.

21 Mart 1590 tarihinde, Osmanlı Devleti ile Safeviler (İranlılar) arasında Ferhat Paşa Antlaşması imzalanmıştır. Duraklama Dönemi’nin ilk antlaşması olan Ferhat Paşa Antlaşması ile iki taraf arasında 12 yıldır süren savaşlar sona erdirilmiş; başta Tebriz şehri olmak üzere tüm Azerbaycan, Gürcistan, Karabağ, Dağıstan, Şirvan, Luristan ve Şehrizor Osmanlı Devleti’ne bırakılmış ve İslam peygamberi Hz. Muhammed, Dört Halife’den Ebu Bekir, Hattab oğlu Ömer, Osman bin Affan ile Hz. Muhammed’in zevcesi Hz. Aişe hakkında Şii İran halkının kötü söz söylememesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca bu antlaşmayla beraber Osmanlı Devleti; doğudaki en geniş sınırlarına ulaşmıştır.