Gazi Ömer Bey Türbesi

Gazi Ömer Bey Türbesi Tekirdağ’ın Malkara ilçesi merkezinde çarşı içinde bulunan yapı, cümle kapısının üzerinde yer alan dört satırlık sülüs yazılı kitâbedeki kayda göre 1488 yılında inşa edilmiştir. Bânîsi Osmanlı akıncı beylerinden Gazi Turahan Bey’in oğlu Ömer Bey’dir. Turahan Bey’in Trakya’nın birçok yerinde hayratı mevcuttu ve bunların bir kısmını Malkara’daki arazi, dükkân, değirmen teşkil ediyordu. Kendisinin yine Malkara’da yaptırdığı cami ile medrese günümüze ulaşmamıştır. Turahan Bey’in ölümünün ardından Uzunköprü’ye bağlı Kırkkavak köyünde kurduğu vakfın yönetimini Ömer Bey devralmıştır. Bu durumla bağlantılı olarak Ömer Bey’in babasının yaptırdığı eski binayı yıktırıp yerine yeni bir cami inşa ettirmiş olması mümkündür. 2005 yılında caminin son cemaat yerine özgün mimari şekli verilmiş, harim iç duvarının sıvaları temizlenmiş, minaresi tamir edilmiş, türbe de temizlenerek sağlamlaştırılmıştır.

Ömer Bey Camii sütunlu bir son cemaat yerini takip eden tek kubbeyle örtülü ibadet mekânından meydana gelir. Tamamı düzgün kesilmiş sarımtırak renkli küfeki taşından inşa edilmiştir. Üç bölümlü bir revak oluşturan son cemaat yeri dört adet mermer sütuna dayanan ve üzeri yarım çapraz tonozlarla iki yandan beslenen kubbelerle örtülüdür. Tehlike arzettiğinden sütunların çevresi kesme taş bloklarla örülerek pâye haline getirilmiş, revakın yan kemerlerinin içi doldurulmuşken son restorasyon sırasında bu bölüm orijinal durumuna çevrilmiş, sütun gövdeleri madenî çemberlerle güçlendirilmiştir. Cümle kapısı yapının ana ekseni üzerinde olmayıp sağa doğru kaydırılmış, bunun sol yanına iki pencere ile arasına bir mihrâbiye yerleştirilmiştir. Etrafı silmelerle çevrilerek palmet sırası ile taçlandırılmış olan cümle kapısı sivri kemerli bir nişin içinde yer alır.

Harim kareye yakın bir plana sahiptir ve iç boyutları 10,10 × 9,90 metredir. Masif duvarlar üzerine geçişleri pandantiflerle sağlanmış sekizgen kasnaklı kubbesi kurşun kaplıdır. Taş mihrabı, iri mukarnaslı kavsarası olan beş kenarlı bir nişten ibaret sade görünümlü bir örnektir. Aynı sadelikteki bir tepelik mihrabı taçlandırır. Mermer minberi, kapısının üzerinde bulunan rûmîlerle kapı çerçevesindeki geometrik kabartmalar hariç gösterişsizdir. Caminin cephelerine iki sıra halinde açılan ikişer pencerenin dışında kasnakta da dört adet pencere vardır. Alt sıradaki pencereler dikdörtgen söveli, alınlıkları sivri kemerli, üst sıradakilerle kasnaktaki pencereler sivri kemerli ve alçı şebekelidir. Harimin kuzeybatı köşesinden merdivenle ulaşılan kadınlar mahfeli iki sütunla desteklenmiştir. Yapının tek şerefeli taş minaresi harim kısmının batı köşesine dışarıdan bitişiktir. Kare kesitli bir kaidenin üzerinde onikigen gövdeli ve şerefe altı stalaktitlidir. Bu caminin yanında daha başka yapıların olup olmadığı bilinmemektedir.

Ömer Bey’in türbesi avluda caminin hemen sol (kuzeydoğu) tarafında yer alır. Kapısı üzerindeki alınlığın içinde bulunan sülüs yazılı üç satırlık kitâbe 1502 tarihlidir. Ömer Bey doksan altı yaşında iken Ekim 1502’de vefat etmiştir; türbenin hangi tarihte yapıldığı tam olarak bilinmez. Sekizgen gövdeli, üzeri kubbe ile örtülü olan türbenin yapımında düzgün kesilmiş küfeki taşı kullanılmıştır. Kapısının ön kısmında bir revakın olduğuna dair izlere (kemer bingi başlangıçları) rastlanılır. Kapının bulunduğu cephenin dışında türbenin diğer yüzlerinde altlı üstlü birer pencere vardır. Bunlardan alt sıradakiler dikdörtgen söveli, sivri alınlıklı ve lokmalı, üsttekiler sivri kemerli ve alçı şebekelidir. Türbenin içinde sadece Ömer Bey’in taş sandukası mevcuttur. Yapılan son restorasyonlar neticesinde her iki yapı temiz ve bakımlı hale getirilmiş olup halen ibadet ve ziyarete açık durumdadır.

Kaynak: İslâm Ansiklopedisi