Osmanlı-Mısır Savaşı (1839-1841)
Osmanlı-Mısır Savaşı (1839-1841), Osmanlı-Mısır Savaşı (1839-1841), Mısır eyaleti valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın ordusu ile önce Osmanlı Devleti arasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kara savaşı ve sonra Osmanlı Devleti ve başta Britanya olan müttefiklerinin Beyrut, (günümüzde Lübnan); Akka, Filistin ve İskenderiye kıyılarında yapılan denizden karaya bir seri hücum savaşlarıdır.
Osmanlı-Mısır Savaşı (1839-1841) veya İkinci Osmanlı-Mısır Savaşı, 1839-1841 döneminde hukuken Osmanlı Mısır eyaleti valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın ordusu ile önce Osmanlı Devleti arasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kara savaşı ve sonra Osmanlı Devleti ve başta Britanya olan müttefiklerinin Beyrut, (günümüzde Lübnan); Akka, Filistin ve İskenderiye kıyılarında yapılan denizden karaya bir seri hücum savaşlarıdır. Bu savaş 1840 Londra Antlaşması ile sona ermiştir.
Osmanlı-Mısır Savaşı (1831-1833) Kavalalı İbrahim Paşa Mısır ordusuyla Filistin ve Suriye’yi işgal etmesi; Belen Geçidi Muharebesi ve Konya Muharebesi ile Osmanlı ordularını yenik düşürmesi sonucunda ve Osmanlıların Rusya ile Hünkar İskelesi Antlaşmasını yapmasından sonra Avrupa Büyük Güçlerinin müdahale etmesiyle Mayıs 1833’te imzalanan Kütahya Antlaşması ile sonuç bulmuştu. Kavalalı Mehmet Ali Paşa Mısır yanında Hicaz ve Kandiye (Girit) valiliklerine ve oğlu Kavalalı İbrahim Paşa Şam (Suriye) valiliğini kazanmıştır ve Filistin, Suriye, Lübnan Akdeniz kıyıları Mısırlılara verilmiş olmaktaydı. Fakat bu antlaşma iki tarafı da memnun etmemişti.
Kavalalıların Mısır’da uyguladıkları ve yeni ele geçirdikleri bölgelerde de aynı Mısır’daki gibi uyguladıkları asker alma ve halkın devlet ve devletin imtiyaz verdiklerine angarya çalışmaya zorlanmalarından ve Mısır idarecilerinin halka tavır ve tutumlarından büyük hoşnutsuzluk duymakta idiler. Suriye ve Filistin’de Mısırlı idarecilere karşı ayaklanmaları ortaya çıkmıştı. Bu bölgelerde bulunan Mısır güçleri sulh ve asayişi koruyamaz olmuşlardır. Böylece Mısır askeri güçleri savaş içinde kazandıkları askerî galibiyetlere rağmen bu baskılar ve zorlamalar yüzünden Mısır askerî gücünün morali ve disiplini gittikçe bozulduğu açıkça ortaya çıkmaya başlamıştı.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa Akka’yı kaybettikten sonra, bu Londra Antlaşması’nın şartlarına uymayı kabul etmek zorunda kaldı. Ancak bu antlaşma şartları yanında Sultan Abdülmecit onun Mısır ve Sudan üzerindeki hükümranlık haklarını açıkça teyit eden fermanlar da ilan etti.
Londra Antlaşması (1840) ile Sultan’ın ilan ettiği fermanlar Mısır’ın özel imtiyazlı bir Osmanlı Eyaleti’nin hukuki temelini sağladı. Bundan sonra Kavalalı Mehmet Ali Paşa Suriye’den, Girit’ten, Hicaz ve Arabistan’dan askerlerini geri çekti ve Osmanlı Donanmasını İstanbul’a geri gönderdi.