Mudanya Mütarekesi
Mudanya Mütarekesi, Millî Mücadele’nin nihai aşaması olan Büyük Taarruz’un ardından, Yunanistan İtilâf devletlerinin arabuluculuğunu talep etti. İstanbul’daki İtilâf devletleri yüksek komiserleri, 4 Eylül 1922’de ilk mütareke teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) hükümetinin İstanbul’daki temsilcisi Hâmid Bey’e sundular. Bu gelişme, cephede bulunan Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’ya bildirildi. Anadolu’nun kurtarılması nedeniyle mütareke ancak Trakya için geçerli olabilirdi. Mustafa Kemal Paşa, Yunan hükümetinin doğrudan veya İngiltere aracılığıyla başvurusunu değerlendireceğini belirtti, ancak ordunun ilerleyişini durdurmadı. İzmir ve Bursa alınırken 2. Süvari Tümeni, 6. Kolordu emrinde Çanakkale’yi ele geçirmekle görevlendirilmişti.
Yunanlıları Anadolu’ya gönderen İngiliz Başbakanı Lloyd George, bölgedeki güçlerini artırarak hedeflerinden vazgeçmeyeceğini göstermek istedi. Sömürgeler Bakanı Churchill, 16 Eylül’de Boğazlar’ın ele geçirilmesi için Balkan devletlerinden, müttefiklerinden ve sömürgelerinden yardım istedi, ancak beklediği karşılığı bulamadı. İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon, Fransa’ya giderek Fransız Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Poincaré ve İtalya’nın Paris elçisi Kont Sforza ile görüştü, ancak sonuç alamadı. İtilâf devletleri arasındaki uzlaşmazlık, Yunan kuvvetlerinin savaş meydanında yenilmiş olması ve İtalya ile Fransa’nın muhalefetinden kaynaklanıyordu.
İtilâf devletleri, Fransız hükümetinin yarı resmî görevlisi General Pelle aracılığıyla, Türk hükümetinin öncelikli hedefinin Trakya ile İstanbul’un kurtarılması ve Boğazlar’ın serbestliğinin korunması olduğunu öğrendi. 23 Eylül’de, tarafsız bölgeye asker gönderilmemesi şartıyla Edirne dahil Doğu Trakya’nın boşaltılarak Türkler’e teslimini öngören bir notayı Mustafa Kemal Paşa’ya ilettiler. Türk orduları Biga ve Erenköy’ü geri aldıktan sonra, İngiliz kuvvet komutanı General Harrington, askerlerin tarafsız bölgeden çekilmesini istedi. Mustafa Kemal Paşa, harekâtın Yunan ordusunu takip ve Boğazlar’ın serbestliğini sağlama amaçlı olduğunu belirterek tarafsız bölge tanımadığını bildirdi.
General Harrington, 26 Eylül 1922’de Mustafa Kemal Paşa’ya müracaat ederek müzakerelerin başlamasına kadar Erenköy ve Biga’nın batısından Türk kuvvetlerinin çekilmesini talep etti. Mustafa Kemal Paşa, böyle bir bölgenin belirlenmediğini, Yunan kuvvetlerini takip ettiklerini ve Trakya’da halka kötülük yapmaya devam ettiklerini belirterek Boğazlar’ın serbestliğinin öteden beri Türk milletinin isteği olduğunu açıkladı. 27 Eylül’de Türk süvarilerinin ileri harekâtı durduruldu. Bu aşamada, Fransa’nın etkili siyasetçilerinden Henry Franklin-Bouillon, İngiliz ve İtalyanların da onayıyla İzmir’e gelip Mustafa Kemal Paşa ile görüştü. 29 Eylül 1922 tarihli cevap notasıyla 3 Ekim’de Mudanya’da görüşmelere başlanması ve Türk tarafını İsmet Paşa’nın temsil edeceği bildirildi.
Mudanya’daki görüşmelerde Türk delegasyonunda Batı Cephesi Kurmay Başkanı Asım (Gündüz) Paşa ve Kurmay Yarbay Tevfik Bıyıklıoğlu da yer alıyordu. Fransa’yı General Charpy, İngiltere’yi General Harrington, İtalya’yı General Monbelli temsil ediyordu. Yunan delegeleri General Mazarakis ve Albay Sarıyanis, Mudanya’ya gelmekle birlikte müzakerelere katılmadı. Müzakerelerde Yunan kuvvetlerinin Meriç Nehri’nin batı yakasına çekilmesi, boşalan mevkilerin önce müttefiklerin, ardından Türklerin kontrolüne geçmesi ve önemli yerlerin müttefik kontrolünde olması isteklerine karşılık Türk tarafı, Trakya’nın hemen boşaltılmasını, Meriç Nehri boyundaki kuvvetlerin nehrin batısında tutulmasını ve Karaağaç’ın Türk kuvvetlerine teslim edilmesini istedi. Görüşmeler, 5 Ekim’de kesildi ve Mustafa Kemal Paşa, 6 Ekim’de ordulara Boğazlar yönünde hareket serbestliği verdi. İstanbul’daki Fransız yüksek komiseri General Pelle ve Henry Franklin-Bouillon’un ara buluculuğuyla harekât emri bir gün ertelendi.
İngiltere, Türk tarafının kararlı yaklaşımı sonunda Trakya’nın bir ay içinde Türk askerine teslimi ve barış konferansı sırasında tarafsız bölge ile Meriç’in doğu kıyısının müttefik kuvvetlerce işgali konusunda mutabık kaldı. 9 Ekim’de yeniden başlayan görüşmelerde Yunan delegeleri, kuvvetlerinin Meriç Nehri’nin batısına çekilmesi kararını kabul etmek zorunda kaldı. Mudanya Mütarekesi, 11 Ekim 1922 sabahı imzalandı. Mütarekede, Yunan kuvvetlerinin Doğu Trakya’dan çekilmesi ve bölgenin Türk kuvvetlerine teslim edilmesi düzenlendi.
Mudanya Mütarekesi, Yunanlıların aslında Osmanlı Devleti’nin paylaşımı projesinde bir araç olduğunu ve arkalarındaki gücün İtilâf devletleri olduğunu açıkça gösterdi. Millî Mücadele’nin yalnızca Yunan silahlı gücüne karşı değil, tüm müttefik cepheye karşı verildiğini kanıtladı. Ayrıca, TBMM hükümeti, müttefik devletler tarafından resmen tanındı ve Boğazlar’ın kontrol edilmesi maddesinden doğabilecek Türk-İngiliz çatışmasının önüne geçildi. Bu mütareke, askeri zaferlerin siyasi başarılarla desteklenmesi sürecinin ilk adımı oldu. Mustafa Kemal Paşa, Müdâfaa-i Hukuk cemiyetleri ve belediye başkanlıklarına yayımladığı genelgede büyük zaferin ilk semeresinin Mudanya’da alındığını belirterek, milletin kararlılığı ve ordunun gücünün barış konferansında meşru hakları sağlayacağını vurguladı.
Maddeler
-
Çarpışmaların Durdurulması:
- Sözleşmenin yürürlüğe girmesiyle Türk ve Yunan silahlı kuvvetleri arasındaki çarpışmalar duracaktır.
-
Yunan Kuvvetlerinin Geri Çekilmesi:
- Sözleşmenin yürürlüğe girmesiyle Trakya’daki Yunan kuvvetlerinin geri çekilmesi istenecek. Bu çekilme hattı, Adalar Denizi (Ege) ağzından Trakya ile Bulgaristan sınırının kesiştiği yere kadar, Meriç’in sol kıyısı olacaktır.
-
Müttefiklerin İşgali:
- Barış anlaşmasına kadar, Meriç’in sağ kıyısı Karaağaç ile birlikte Müttefik Devletlerce işgal edilecektir. Bu, olası karışıklıkların önüne geçmek amacıyla yapılacaktır.
-
Demiryolu Bağlantısının Korunması:
- Edirne çevresine ulaşımı sağlayan demiryolu bağlantısının geçiş özgürlüğü, Svilengrand (Cisr-i Mustafapaşa)’dan Kuleliburgaz’a kadar Meriç’in sağ kıyısını izleyen demiryolu kesimi üzerinde karma bir komisyon tarafından denetlenecektir.
-
Doğu Trakya’nın Boşaltılması:
- Doğu Trakya’nın Yunan kuvvetlerince boşaltılması, sözleşmenin yürürlüğe girmesiyle başlayacaktır. Boşaltma işlemi, yaklaşık on beş gün içinde asker, çeşitli askeri örgüt, savaş gereçleri ve yiyecek stoklarını kapsayacaktır.
-
Yunan Sivil Memurlarının Çekilmesi:
- Yunan sivil memurları en kısa sürede çekilecek. Her yönetim bölgesinde müttefik memurları yönetimi devralacak ve ardından Türk memurlarına teslim edecektir. Bu işlem en fazla otuz gün içinde tamamlanacaktır.
-
Türk Jandarma Kuvvetlerinin Bulundurulması:
- Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, yerel düzen ve güvenliği sağlamak amacıyla en fazla sekiz bin kişilik jandarma kuvveti bulundurabilecektir.
-
Çekilme ve El Değiştirme İşlemi:
- Yunan kuvvetlerinin geri çekilmesi ve sivil yönetimin el değiştirme işlemi, Müttefikler arası kurulların denetiminde yapılacaktır. Bu kurullar, çekilme ve el değiştirme işlemlerini kolaylaştıracak ve her türlü aşırılık ve şiddeti önleyecektir.
-
Müttefik Kuvvetlerinin İşgali:
- Müttefik Kuvvetler, yaklaşık yedi taburla Doğu Trakya’yı işgal ederek düzeni koruyacaktır.
-
Müttefiklerin Geri Çekilmesi:
- Müttefik devletler, Yunan kuvvetlerinin boşaltma hareketinin bitiminden otuz gün içinde geri çekilecektir. Geri çekilme daha erken de gerçekleşebilir.
-
Türk Kuvvetlerinin Duracağı Hatlar:
- Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti kuvvetleri belirlenen hatlarda duracak ve barış konferansı süresince bu hatları geçmeyecektir:
- Çanakkale Bölgesi: Lapseki kuzeyinde Bozburnu ve Güneyde Kumburnu temel noktaları.
- İzmit Yarımadası: İzmit körfezinde Darıca’dan başlayıp Gebze’den geçerek Karadeniz üzerine Şile’ye uzanan çizgi.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti kuvvetleri belirlenen hatlarda duracak ve barış konferansı süresince bu hatları geçmeyecektir:
-
Çizgilerin Belirlenmesi:
- Çizgiler, Müttefik Ordularının ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti subaylarından oluşacak karma komisyonlarca belirlenecektir.
-
İstanbul ve Gelibolu Yarımadalarının Korunması:
- Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, İstanbul yarımadasında belirtilen topraklara saygılı olacak, Gelibolu yarımadasında ise Bozburnu-Kumburnu çizgisinden doğuya doğru yaklaşık 15 kilometrelik bir alanda top yerleştirmeyecektir.
-
Doğu Trakya’ya Kuvvet Geçirilmemesi:
- Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, barış antlaşmasının onaylanmasına kadar Doğu Trakya’ya kuvvet geçirmemeyi ve orada ordu toplamamayı taahhüt eder.
-
Sözleşmenin Yürürlüğe Girmesi:
- Sözleşme, imzasından üç gün sonra, 14/15 Ekim 1922 gece yarısı yürürlüğe girecektir. Sözleşme, 11 Ekim 1922 günü Mudanya’da Fransızca olarak imzalanmıştır.