Kutlug Bilge Kül Kağan

Kutluk Bilge Kül Kağan 744’te Uygur Kağanlığı’nı kuran devlet adamıdır.

O Uygur Kağanlığı’nı 744’ten 747’ye kadar yönetmiştir.

Uygurları oluşturan dokuz boydan, hükümdar ailesinin mensup olduğu Yaglakar uruğundandır.

Bilge Kağan, Göktürk Devleti’nin en güçlü hükümdarı olarak Türk tarihine adını, altın harflerle yazdırmıştır.

Bilge Kül Kağan’ın adı Karabalgasun Yazıtı’nın Çince metninde Kutlug Boyla şeklinde geçmektedir.

Bilge Kağan’ın babası İlteriş Kutluk Kağan, annesi İlbilge Hatun’dur. Erkek kardeşi Kül Tigindir. 8 yaşında babasını kaybeden Bilge Kağan’ı amcası Kapağan Kağan büyütmüştür.

Bilge Kağan belli bir eğitimden geçtikten sonra amcası ile seferlere çıkmıştır. Savaşlarda kazandığı başarılar sayesinde Bilge Kağan güçlü bir konuma gelmiştir.

Amcası öldükten sonra Bilge Kağan, devletin başına geçmiştir. Kardeşi Kül Tigin’i orduların başına getirmiştir. Tecrübeli devlet adamı Tonyukuk’uda baş danışman (vezir) yapmıştır.

Bilge Kağan’ı kendisinden önceki Türk Hakanları’ndan ayıran en önemli özelliklerinden birisi, Türkleri yerleşik hayata geçirme isteği olmuştur. Şehirler kurmak ve bu şehirlerin çevresini tıpkı Çinliler gibi güçlü surlarla çevirmek isteyen Büyük Hakan, bu fikrini veziri Tonyukuk’a açmış ve Tonyukuk’tan şu enfes cevabı almıştır;

“Türkler, Çinlilerin yüzde biri kadar bile değildirler. Su ve otlak peşindedirler. Avcılık yaparlar. Belli bir yerleri yoktur ve savaşçıdırlar. Kendilerini güçlü görünce, orduları yürütürler. Güçsüz bulunca kaçarlar ve gizlenirler. Çinlilerin sayı üstünlüklerini böylece etkisiz kılarlar. Türkleri surlarla çevrili bir kentte toplarsanız ve bir kez Çin’e yenilirseniz, onların tutsağı olursunuz.”

Herhangi bir hükümdar olsa kendi bildiğini okuyabilecekken, Bilge Kağan bilgeliğinin bir gereği olarak bu konuda vezirine kulak vermiş ve bu tasarısından vazgeçmiştir. Dahası, bir dönem Budizm dininin Türkler’e uygun olup olmadığını düşünmüş, bunu da vezirine danışmış ve Vezir Tonyukuk, bu dinin de Türklerin savaşçılığını baltalayacağını söyleyerek Bilge Kağan’ı bu düşünceden vazgeçirmiştir. Bir anlamda Bilge Kağan’ın başarısı bu bilgeliğinde ve devlet yönetiminde akla çok önem vermesindedir.

Bilge Kağan, kardeşi Kül Tigin ve vezir Tonyukuk’un yardımı ile devlete yapılan isyanları bastırarak; Basmil, Karluk, Kırgız ve Türgeşleri egemenliği altına almıştır. Halkı bir araya toplayıp 30 aşirete birden hükmetmeyi başarmıştır.  Bilge Kağan’ın hükümdarlığı süresince Göktürk Devleti’nin sınırları Çin’in Şan-Tung ovasından, iç Asya’da Karaser bölgesine, kuzeyde Bayırku sahasından Ani Irmağı havalisi ve Batı Demir Kapı’ya kadar genişlemiştir. Ceyhun Irmağı’nın yakınında Semerkand- Belh yoluna kadar Bilge Kağan döneminde, Çin topraklarından birçok bölgeyi boyunduruğu altına almıştır.

Bilge Kağan, uzun yıllar ülkeyi birlikte yönettiği Vezir Tonyukuk ve kardeşi Kültigin’i kaybettikten sonra adeta yalnız kalmış, kolu-kanadı kırılmış ve Bilge Hakan’ın etrafındaki koruyucu dostluk zırhı delinmiştir.

Vezirin ve Kültigin’in ölümünden sonra, Çinliler kolaylıkla içte bazı hainler bulmuş ve yönetimde makam sahibi olan Buyruk Cor’a tarafından Bilge Kağan’ı zehirletmişlerdir. Zehir kanına karışıp ölüm döşeğine düşen Bilge Kağan, daha dünyadan göçmeden intikamını almış ve hainleri öldürtmüştür.

Kaynak: Türkistan Press