Külüg Beg
Külüg Beg veya Kalı Tigin, 832-839 yılları arasında Uygur Kağanlığı’nı yöneten hükümdar. Hükümdarlık adı “Ay Tengride Kut Bulmış Alp Külüg Bilge Kağan”dır. Tahta geçtikten sonra bir yıl sonra Çin imparatoru Külüg’ü tebrik için Uygur başkentine bir heyet göndermiştir. Ayrıca 833 yılının nisan ayında Çin sarayında yayımlanan bir fermanda Külüg Bey, ileriyi görmekte muktedir, Çin için güvenilir bir dost ve becerikli bir kağan olarak anlatılmaktadır. Bunun aksi bir şekilde, Çin ile yürüttüğü çok yakın politikalar nedeniyle kendi yurttaşları tarafından tasdik edilmemiş, suikast planı ile tahttan indirilmek istenmiş, bu başarılı olmayınca ordu içerisinden isyan eden birliklerin Ordu-Balık’ı kuşatması sonucu intihar etmiştir. Bu durum, muhtemelen Miran Betikleri’nde, kendisinden bir kağan olarak değil, bir bey olarak bahsedilmesinin nedenidir.
Uygur Kağanlığı, Külüg Bey Dönemi’nde tam anlamıyla büyük devlet statüsünü kaybederek, Çin’in vasallaştırma politikasının bir parçası hâline gelmiştir.
Kasar Kağan’ın ölümünden sonra, Çİn kaynaklarında Hu Tigin olarak geçen Kasar’ın yeğeni Külüg Beg tahta geçmiştir. Külüg Beg, iktidara gelir gelmez, Çin ile daha önce akrabalık bağıyla kurulan dostluğu kuvvetlendirmek için adımlar attı. Buna karşılık, Kasar Kağan’ın ölümü üzerine Çin sarayında büyük bir anma merasimi düzenlendi ve üç gün yas ilan edildi. Ancak zamanla Uygur kağanının Çin ile kurduğu aşırı bağlılık, Uygur asilzadeleri ve devletin ticari yönünde etkili olan Soğdaklar arasında huzursuzluklara neden oldu. Kağanın Çin’e aşırı bir bağlılık gösterdiğini düşünen devlet erkânı, bunun ülkenin bağımsızlığını zedelediğini düşünmeye başladı. Çin İmparatoru Wen-Tsung’un sınır boylarında yaşayan Türk ticaret erbaplarının Çinceyi öğrenmesini şart koşarak, Çinceyi bir linguafranca hâline getirme hayalini Uygur kağanının desteklemesi bu ayrışmayı daha da derinleştirdi. Tarih 839’u gösterdiğinde, kağan kendisine karşı kurulan bir komplo planını deşifre etti. Buna göre bir Uygur prensi ve An Yunhe adındaki bir Soğdak devlet adamı, Külüg’ü öldürmek için bir plan hazırlamıştı. Bu durum karşısında kağan, bu iki isyancıyı da idam ettirdi.
Uygur Kağanlığı’nın asli unsuru olan Türkler ve ticaret erbapları Soğdakların isyanlarını bu idam kararları engelleyemedi. Miran Betikleri’nden öğrendiğimize göre, bu idamlara çok sinirlenen Uygur asilzadesi Kürebir Urungu Sangun, kendisine bağlı Uygur birliğiyle başkent Ordu Balık’ın dışarısında konuşlandı. Kendi ordusu tarafından kuşatılan Uygur kağanı, azledileceğini anlayınca intihar etti.