Hezarfen Ahmed Çelebi
Hezarfen Ahmed Çelebi olarak bilinen ve XVII. yüzyılda yaşayan Ahmed Çelebi’yle ilgili bilgiler sadece Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sine dayanmaktadır. Çeşitli fen ve sanatlardan anladığı için “bin fenli” anlamında Hezarfen unvanıyla anılan Ahmed Çelebi uçma ile ilgili araştırma ve deneylerini Okmeydanı’nda yapmıştır. Rüzgârın şiddetli olduğu sıralarda “kartal kanatları” olarak nitelendirilen aletle defalarca uçmuş, böylece rüzgâra karşı uçuşun kaldırma kuvveti temin edeceği kanaatine varmıştır. Daha sonra da Galata Kulesi’nden havalanarak lodosa karşı uçmuş ve Üsküdar’da Doğancılar meydanına inmiştir. Bu olayı Sarayburnu’nda Sinan Paşa Köşkü’nden seyreden devrin padişahı IV. Murad Ahmed Çelebi’ye 1 kese altın ihsan etmiş ve “Bu âdem pek havf edilecek bir âdemdir, her ne murad edinse elinden gelir, böyle kimselerin bekası câiz değil” diyerek Cezayir’e sürgün etmiştir.
Hezarfen Ahmed Çelebi’nin Galata Kulesi’nden Doğancılar’a kadar 3200 metrelik mesafeyi uçması, kol ve kas gücüyle kuşları takliden kanat çırpması ile mümkün değildir. Günümüz aerodinamik bilimin ışığı altında incelendiğinde bu uçuşun, ancak hava akımlarından faydalanarak yükselip ilerleyebilen, bugün daha ziyade tatil yörelerinde amatör bir spor olarak yapılan ve yekpâre kanatlarla havada kalıp süzülme esasına dayanan bir çeşit basit planörle mümkün olabileceği sanılmaktadır.
Kaynak: İslâm Ansiklopedisi