Bayan Çor Kağan

Bayan Çor Kağan’m devri her bakımdan Uygur Devleti’nin geliştiği sağlam temellere oturduğu bir dönem sayılır. Sekiz yıllık süre içinde devlet her bakımdan büyümüş, etrafındaki boy ve devletlere üstünlüğünü kabul ettirdiği gibi teşkilatlanmasını tamamlamıştır. Kağan, Hun ve Gök-Türk dönemlerinde olduğu gibi, öncelikle Orta Asya’daki boyları kendine bağlamaya çalışmıştır. İlk zamanlarda Bayan Çor’un kağanlığı halkın bir kesimi tarafından tanınmak istenmemiş olmalıdır. Onlar Bayan Çor’un babası vaktinde yabgu ilan edilmiş olan Tay Bilge Tutuk’u kağan ilan ettiler. Kıtanlar ve Tatarlar da onlara katılınca Bayan Çor için tehlike büyüdü. Bükekü civarında iki gün süren çarpışmalarda Kıtan ve Tatarları mağlup etmeyi başarınca kendi soyundan gelen bütün kabileler dönüp ona bağlandı. Beyleri ve diğer ileri gelenleri cezalandırdı. Buna rağmen halk yeniden ayaklanıp Kıtan ve Tatarlardan bir daha yardım istedi. Ancak, istedikleri yardım gecikince, Bayan Çor onları çok ağır bir bozguna uğrattığı gibi sürülerini ve kadınlarını alıp geri döndü. Arkasından Selenga’nın kuzeybatısında Kıtan ve Tatarları ağır bir bozguna uğrattı. Kaçmaya çalışan Kıtanlar kendiliğinden teslim olurken, Tatarlar Keyra Irmağı kaynağında ve Üç Birkü Suyu’nda sıkıştırılıp, askerlerinin yarısı öldürüldükten sonra teslim alındılar. Diğer isyancılar Tuzlu Altır Gölü civarında mağlup edildikten sonra devletin doğu tarafındaki huzursuzluklar sona erdi (750’den önce).

devletin doğu tarafındaki huzursuzluklar sona erdi (750’den önce).

750 sonbaharında Kem (Yenisey) boyunda yaşayan Çikler itaat altına alındı. Aynı yılın ilkbaharında Uygurlar Kuzey Batı Mançurya’daki Tatarları mağlup ettiler. 751’de bir kez daha Çikleri yendiler, Kırgızlara baskın düzenlediler. Bu seferleri yapan Bayan Çor’un bir kumandanı idi. Kendisi aynı sıralarda Bolçu (Urungu) nehri üzerinde Karlukları yendi. 752 yılında çatışmalarda ise Basmıllar, Türgişler ve Kar- lukları mağlup ettiler. fiine-Usu Yazıtı’ndan anlaşıldığına göre, Bayan Çor Kağan’ın iç savaşları 755 yılına kadar devam etmiştir.

Kuruluşları sırasında Uygurların müttefiki olan Karlukların batısında Türgişler yaşıyordu. Karlukların gücü zaten biliniyordu. Bunlar zamanla Türgişlerle birleşin- ce önemli bir rakip oldular. Dolayısıyla Karluklar üzerine sefer düzenleme ihtiyacı ortaya çıktığında, Bayan Çor batıya doğru ilerledi. Altay-Tanrı Dağları arasında geniş Cungarya-Tarbagatay bozkırlarında Karlukları yenerek, onları batıya doğru çekilmek zorunda bıraktı. Daha sonra Türgişleri de mağlup edince Uygur Devleti’nin sınırları Seyhun ırmağına kadar genişledi.

Kuzeyde Yenisey’in Batı kolu Kemçik Irmağı civarında yaşayan Çikler de Bayan Çor Kağan’a bağlanırken, bu bölgenin güçlü boyu Kırgızlar henüz ona boyun eğmemişlerdi. Bu arada Selenga civarında isyan eden Sekiz Oğuz ve Dokuz Tatarlar mağlup edildiler. Artık Orta Asya’da herkes Uygurların siyasi üstünlüğünü kabul etmek zorunda kalmıştı.

Bu arada Çin tarihinin en parlak hanedanlarından olan T’ang İmparatorluğu karışıklığa sürüklendi. Diğer taraftan 751 yılındaki Talas Savaşı’nda uğradıkları mağlubiyet, onların Orta Asya’dan geri çekilmelerini sağladı. Ardından Soğd asıllı An Lu-shan’ın çıkardığı isyan T’ang İmparatorluğu’nu tamamen karıştırdı (755). Bu isyan T’ang hanedanının çatırdamasına yol açarken, yeni imparator Uygurların yardımıyla düştüğü çaresiz durumdan çıkmaya çalışıyordu.

Uygur kağanı bir Uygur prensesini gelin olarak T’ang sarayına gönderdi. Bayan Çor’un hedefi evlilik yolu ile akrabalık kurmak suretiyle T’ang hanedanını etki altına almaktı. Yine birçok devlet adamını başkente yollayarak, yeni diplomatik girişimlerde bulundu. Arkasından kendisi çıktığı büyük seferde Çinli devlet adamı Ku- o Tsu-i ile birlikte Çin’e doğru ilerledi ve Sarı Irmak kenarında Çin’e saldıran Türk asıllı Tongra boyunu yendi. Uygurlar 757 yılında Çin’e bir Yabgu ile birlikte dört bin kadar asker ve çok sayıda at göndermişler, Çinliler de onları büyük ziyafetle karşılamışlardı. Yabgu, Çin’deki isyanın bastırılması işine girişti. Uygur ordusu Feng Suyu kenarında asileri yendi ve isyancıların eline geçen başkent Ch’ang-an geri alındı. Arkasından yazlık başkent olan Lo-yang’ı geri almak üzere harekete geçtiler.

 

Uygur kuvvetleri Yabgu’nun idaresinde ilerleyip asileri tamamen bozguna uğrattılar; Lo-yang’ı da yağmaladılar. Onların sayesinde ülkesine tekrar sahip olan İmparator Uygur kumandanlarını ağır hediyelerle ödüllendirdi. 758 yılında İmparator, Bayan Çor Kağan’a küçük kızını eş olarak gönderdi. Tarihte Çin İmparatorlarının öz kızlarını yabancı ülkelere gelin göndermeleri çok nadirdir. Herhalde bu Uygurların Çin’e yaptığı yardımların karşılığı olmalıdır. Prenses muhteşem bir merasimle Bayan Çor Kağan’a gönderildi. Kağan büyük bir devlet adamlığı örneği göstermiş, kendisine sunulan hediyeleri devlet adamlarına dağıtmıştır. Bayan Çor Kağan adına 759 yılında Moğolistan’ın Şine-Usu Gölü civarında bir yazıt dikilmiştir. Yazıtta Bayan Çor Kağan’ın zaferleri ve başarıları anlatılmaktadır. Bayan Çor Kağan bazı Çinli ve Soğdlu ustalara Selenga üzerinde Ordu Balık adında bir şehir kurdurtmuştur.

Kaynak: Tarih Yolculuğum