Kanije Savunması
Kanije Savunması, 1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı’nın en unutulmaz hadiselerinden biri, şüphesiz 1601 yılında gerçekleşen Kanije Savunmasıdır. Hem Osmanlı askeri tarihinde hem de dünya harp tarihçiliğinde taktik dehası, sabrı ve direniş ruhuyla örnek gösterilen bu savunma, Tiryaki Hasan Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetlerinin dev bir Haçlı ordusuna karşı gösterdiği direnişle zihinlere kazınmıştır. Ancak Kanije, yalnızca bir savaş sahnesi değil; Osmanlı’nın Orta Avrupa’daki idari, sosyal ve kültürel varlığının da simgesi olmuştur.
🏰 Kuşatma Öncesi ve Kanije’nin Osmanlı İdaresine Girişi
1600 yılında Osmanlı ordusu, Kanije Kalesi’ni fethetti ve burası hemen bir eyalet merkezi hâline getirildi. İlk idareci Hasan Paşa atanmıştı; ancak bu kişinin Tiryaki Hasan Paşa olup olmadığı tarihî kaynaklarda tartışmalıdır. Peçuy ve Sigetvar sancakları doğrudan Kanije’ye, Pojega sancağı ise mali açıdan Kanije’ye, askeri açıdan Bosna Eyaleti’ne bağlıydı. Budin beylerbeyi de belirli durumlarda Kanije beylerbeyine emir verebiliyordu.
Kalede yaklaşık 1.400 kişilik bir garnizon ve timarlı sipahiler vardı. Eyaletin gelirleri İzvornik, Pojega, Srebrenica, Sigetvar ve Peçuy’dan toplanan harç ve cizyelerden, mukātaalardan sağlanıyordu. Giderlerin büyük kısmı garnizonun maaşlarına harcanıyordu.
⚔️ Kuşatmanın Başlaması ve Güç Dengesi
9 Eylül 1601’de başlayan kuşatma, Osmanlı ve Haçlı kuvvetleri arasındaki muazzam güç dengesizliğini gösteriyordu. Haçlı ordusu, yaklaşık 90.000-100.000 kişi ve 47 büyük topa sahipti. Osmanlı’nın elindeyse sadece 9.000 asker ve 100 kadar küçük top vardı. Kalenin dış bağlantıları tamamen kesilmiş, yardım umudu kalmamıştı.
🧠 Tiryaki Hasan Paşa’nın Savaş Hileleri ve Stratejileri
Tiryaki Hasan Paşa, psikolojik savaşın ustası olarak tarihe geçti:
-
Başlangıçta sadece tüfeklerle atış yaptırarak topu olmadığı izlenimi verdi.
-
Haçlılar saldırıya geçtiğinde tüm topları birden ateşleyip düşmana ağır kayıplar verdirdi.
-
Ölü düşman askerlerinin ceplerine “Osmanlı’nın erzağı bol, yardım yolda” yazılı sahte mektuplar koydurdu.
-
Kale içindeki hareketlilikle asker sayısını fazla gösterdi.
-
Direnişteki azim, Haçlı ordusunun moralini kırdı.
⚡ Son Hamle: Huruç Hücumu
Kuşatmanın ikinci ayında Osmanlı cephesi tükenme noktasına gelmişti. Cephane ve erzak azalmış, kış bastırmıştı. Tiryaki Hasan Paşa, son bir hamleye karar verdi: gece baskını (huruç hücumu).
18 Kasım 1601 gecesi Osmanlı askerleri kaleden fırlayıp Haçlı kampına saldırdı. Düşman, Osmanlı’dan büyük bir yardım ordusunun geldiğini sanarak paniğe kapıldı. Arşidük II. Ferdinand bile adamlarıyla birlikte savaş meydanını terk etti.
🎖️ Haçlı Ordusunun Bıraktığı Ganimetler
Kaçan Haçlı ordusu geride:
-
47 büyük top,
-
14.000 tüfek,
-
60.000 çadır,
-
15.000 kazma-kürek,
-
Bol miktarda erzak,
-
II. Ferdinand’ın altın tahtı ve karargâh çadırını bıraktı.
Bu sadece bir maddi değil, aynı zamanda büyük bir manevi ve prestij zaferiydi.
🏙️ Kanije’nin Osmanlı Dönemindeki Şehirleşmesi
Evliya Çelebi’ye göre 1660’larda şehirde:
-
3 büyük cami (Hünkâr, Fâtih İbrahim, Îsâ Ağa),
-
6 mahalle, 3 mahalle mescidi,
-
1 medrese, 4 sıbyan mektebi,
-
2 han, 2 tekke,
-
Varoş kısmında 5 mahalle, 500 hane, 3 cami, 3 mescid, 1 medrese, 1 tekke, 2 mektep, 2 han ve 80 dükkân bulunuyordu.
Bu yapı, Osmanlı’nın sadece askeri değil, sosyal ve kültürel bir düzen de inşa ettiğinin göstergesiydi.
🕊️ Zaferden Sonra: Tiryaki Hasan Paşa’nın Hüzünlü Sevinci
Müdafaa başarılı olmuş, Tiryaki Hasan Paşa 9.000 neferle 100.000 kişilik düşman ordusunu hezimete uğratmıştı. Osmanlı erkânı, kalenin düşeceğine kesin gözüyle bakarken gelen zafer haberini şaşkınlık ve büyük sevinçle karşıladı. Osmanlı Padişahı III. Mehmed, Tiryaki Hasan Paşa’ya hediyeler göndererek onu tebrik etti ve vezirlik ile mükâfatlandırdı.
Ancak Tiryaki Hasan Paşa bu ödüller karşısında mutluluk değil, hüzün hissediyordu. Şöyle dediği rivayet edilir:
“Kanije’de ettiğimiz küçük bir hizmete karşılık bize vezirlik vermişler ve hatt-ı hümâyun göndermişler. Halbuki Kanunî Sultan Süleyman, Makbul İbrahim Paşa’yı tam yetkiyle vekil tayin ettiğinde bile eline bu kadar iltifat içeren bir mektup vermemişti. Bu ulu devletin vezirliği benim gibi kocamış bunaklara kaldı! Buna üzülmeyeyim de neye üzüleyim!”
Bu sözler, onun tevazuunu ve devlete duyduğu derin sadakati göstermektedir.
📜 Sonuç ve Tarihî Önemi
Kanije Savunması, Osmanlı tarihinde bir dönüm noktasıdır. Tiryaki Hasan Paşa yalnızca bir askeri kahraman değil, bir savaş dehası, bir tevazu ve sadakat timsali olarak hatırlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu Avrupa’daki hâkimiyetini bu zaferle bir kez daha tescillemiş, Avusturya ise prestij kaybına uğramıştır. “Kanije geçilmez!” sözü nesiller boyunca dillerde dolaşmıştır.
🌟 Son Söz
Kanije, sadece bir savaşın sahnesi değil, iman, akıl, azim ve Osmanlı medeniyetinin çok yönlü mirasının simgesidir. Tiryaki Hasan Paşa’nın liderliği, Osmanlı tarihine altın harflerle kazınmış ve dünya harp tarihinde psikolojik savaşın eşsiz örneklerinden biri olmuştur.
Tarih Araştırmacısı ve Yazarı